tekrar tekrar/kırk defa/defaatle söylemek, söyleye söyleye dilinde tüy bitmek, söyleye söyleye nihayet
kafasına sokmak. to din cleanliness into someone: bir kimseyi (söyleye söyleye) temizliğe alıştırmak. She dinned into the child that he mustn't speak to strangers: Yabancılarla konuşmamasını her zaman çocuğa söyledi. Try to din it into her that … : Ona şu hususu iyice anlat ki …